Psikolojik Danışmanlık ve Tıbbi Hipnoz Merkezi’nin Hipnoz ve Hipnoterapi’nin Daha İyi Anlaşılmasına Yönelik Dağıttığı Basın Bildirisi;
BASIN MENSUPLARI İÇİN HİPNOZ VE HİPNOTERAPİ HAKKINDA GENEL BİLGİ
(TIBBİ HİPNOZ MERKEZİ (Klinik ve Deneysel) BASIN MENSUPLARINA HİPNOZ VE HİPNOTERAPİ HAKKINDA GENEL BİLGİ Hazırlayan; Dr. Tahir Özakkaş)
Hipnoz değişik bir şuur halidir. Belirli tekniklerle elde edilen bu şuur halinde; insan daha dinamik ve daha güçlü bir zihin yapısına kavuşur.Bu esnada hafıza keskinleşir, kişinin konsantrasyon kabiliyeti artar., zihinsel bir uyanıklık hali ortaya çıkar. Dıştan görünümde gevşemiş ve hafif uyku pozisyonunda görülen kişinin,tüm algılama eşikleri oldukça yükselmiştir. İşitme, hissetme, anlama, kavrama ve yorumlama kapasiteleri çok artmıştır. Kısacası hipnozu bedensel uyuşukluk ve zihinsel uyanıklık hali olarak tarif edebiliriz.
Hipnoz bir trans hali olduğundan dolayı, insanın varolduğu günden bu tarafa da mevcuttur. Ancak transın derinliği farklı farklıdır. Bazılarında yüzeysel trans hali söz konusudur.
Vesikalara dayalı tarihe bakıldığında, bugünkü anlamda hipnotik transın tedavi amacı ile Eski Mısırda Uyku Tapınaklarında, uzakdoğu kültürünün hemen hemen tüm varyasyonlarında ve 18. yy.’dan itibarende bilimsel bir yöntem olarak Avrupa’da görmekteyiz.
18. yy’da Franz Antone Mesmer ile başlayan bilimsel Hipnoz dönemi Bernheim, Liebeault, Charcot, Braid, Freud gibi ünlüleri arasına alarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Hipnozu uygulayan, insanlara HİPNOLOG veya HİPNOTİST denir. Hipnozu tedavi amacı ile uygulayanlara HİPNOTERAPİST denir.
Hipnozu herkez uygulayabilir. İnsanın ruhsal mekanizmasının nasıl çalıştığını merak eden her birey için kullanabileceği bir metoddur. Bu metod sayesinde bilinç, bilinçaltı, savunma mekanizmaları, rüyalar, hatıralar, güdülenme, dil sürçmeleri , davranışların kökeninde yatan gerçek nedenler öğrenilebilir. Yani, insanı insan yapan tüm psikolojik süreçlerin neden ve niçinlerini öğrenmek hipnotik metodla mümkündür. Olguya bu çerçevede bakıldığında HİPNOZ, insanın psikolojik dünyasını araştırmada doğrudan kullanılan bilimsel bir yöntemdir ve bu açıdan çok değerlidir. İşte bir kısım araştırıcılar hipnozu bir bilimsel yöntem olarak kabul edip, insan araştırmalarında metod olarak kullanmaktadırlar
Bir kısım araştırıcı ve hekimler hipnotik fenomenlerinden yararlanmak suretiyle, hipnozu hastalıkların tedavisinde kullanmaktadırlar. Bu şekilde bir tedavi yöntemi olarak kullananların, kullanım yelpazesi çok geniştir. Öncelikle psikolojik danışma merkezlerinde, ardından psikiyatride çok geniş bir kullanım alanı mevcuttur. Psikosomatik hastalıkların tedavisinde iyi bir alternatif tedavi yöntemidir. Bunun yanında iyi bir anstezik ve ağrı kesici olarak anesteziolojide, allerji ve deri hastalıklarının tedavisi için dermatolojide, ağrısız doğum ve seksüel problemler için kadın doğum ve ürolojide, ağrısız diş çekimi ve cerrahi operasyonlar için diş hekimliğinde ve hemen hemen tüm tıp dallarında ağrı kesici ve rehabilitasyon açısından kullanılmaktadır.
Bunun haricinde Kriminolojide, suçluların tesbiti ve olayın tahlili açısından kullanılmaktadır.
Eğitimde, sporda, endüstride performansı artırıcı etkileri nedeni ile hipnozdan yararlanılmaktadır.
Askeri sahada beyin yıkama ve güdüleme açısından kullanılırken, ticarette reklam sektörüne girmiştir.
Şahsımın hipnoz ile alakasına gelince şunları söyleyebilirim. 16 yıldır hipnoz ile uğraşıyorum. Amatörce başlayan insanı inceleme merakımız daha sonraki yıllarda profosyonel mesleğimiz oldu. Bir hekim olarak insanın psikolojik dünyalarına erişmek, oradaki hazineleri keşfetmek bize çok cazip geldi. Bu cazibe merkezi etrafında dönüp dururken, bizi hayretler içinde bırakan çok kıymetli sonuçlara ulaştık.
Hekim olmanın verdiği avantajları da kullanarak bir çok hastamıza hipnoz uyguladık. Öncelikle hipnozu insanın psikolojik dünyasını araştırmada bir yöntem olarak kabul ediyorum. Diğer inceleme yöntemleri yanında hipnoz vazgeçemeyeceğimiz temel bir araştırma yöntemidir. Hipnozu temelde bir araştırma yöntemi olarak kullanırken, zaman zaman psikolojik problemi olan, psikosomatik hastalığı bulunan bir çok hastamızda bir tedavi yöntemi olarak uyguluyoruz. Nevrotik bireyler üzerinde yaptığımız bu hipnoterapi çalışmalarından çok olumlu sonuçlar almaktayız. İyi seçilmiş vakalarda başarı oldukça yüksektir. Bu çerçevede tüm korkular, cinsel fonksiyon bozuklukları, madde ve ilaç bağımlılıkları, çeşitli semptom geliştiren psikosomatik hastalıklar tedavi ettiğimiz grubun içine girmektedir.
Türkiyede rahmetli Prof. Dr. Recep Doksat beyin kapsamlı çalışması yanında, türkçe başka bir eser bulunmaması üzerine yayın yapma ihtiyacını duyduk. Bu nedenle 1985 yılında “Gerçeğin Dirilişine Kapı HİPNOZ” isimli eserimizin 1. cildini yayınladık.600 sayfaya yakın hacimde olan bu çalışmamızda; Hipnozun ne olduğunu, tarihini, izah teorilerini, hipnoz yapma yöntemlerini ve hipnotik fenomenleri detaylı olarak inceledik. Kısa sürede baskısı biten bu eserimizin ikinci baskısından sonra üçüncü baskısını da yapmak zorunda kaldık. Aradan uzunca bir süre geçmesine rağmen, herhalde mesleğimizin bize yüklediği ağır çalışma şartları ve mükemmeli yakalamak ihtiyacı nedeni ile özellikle hipnozun kullanım alanlarını ihtiva eden ikinci cildi yayınlayamadık. Ancak ikinci cildin konuları içinde bulunan bazı bölümleri ayrı ayrı kitap halinde yayınladık.
Bunlardan “Allerji ve Deri Hastalıklarında HİPNOTERAPİ” kitabı 1993 yılı içinde baskıya girerek, kitapçılara verildi. Burada hipnozun allerji ve deri hastalıklarında nasıl kullanıldığı anlatılıyor. Psikolojik temelli bir çok allerji ve deri hastalığının nasıl tedavi edileceği bu kitapta izah edilmeye çalışıldı.
Diğer bir kitabımızda, “Cinsel Problemlerde HİPNOTERAPİ” ‘dir. Burada da psikolojik temelli Cinsel Problemlerin tedavisinde hipnozun ve otohipnozun kullanımını gösterdik. Bu çerçevede bir çok seksüel problemin kendi kendine çözüm yollarını ve sonuçlarını izah etmeye çalıştık.
Yayınladığımız diğer bir çalışmada “HİPNOTİK YAŞ GERİLEMESİ” dir. Burada bilimsel bir yöntem olarak alınan hipnozun, hafıza, hatırlama, düşünce, eskiyi yeniden yaşama gibi olgularını ele almış olan yabancı bir çalışmayı tercüme ettik. Batıda yapılmış çok güzel bir çalışmanın ciddiyetini ve sonuçlarını bilim kamuoyuna göstermek istedik.
Batıda konu ile ilgili fakültelerin proğramlarında yer alan bu konu bizde hiç bilinmemektedir. Psikoloji kitapları arasına sıkışmış bir kaç cümleden ibaret olan bilgi birikimimizde de; öğrenci ve öğretmen aynı seviyededir. Bu alanda hem kamuoyunda hem üniversitede büyük bir bilgisizlik söz konusudur. Özellikle son zamanlarda bazı şarlatanların ortaya çıkarak hipnotik fenomenlerin bir kısmını sahne gösterisi olarak ortaya koyması ve bunun gizemli bir şey olduğu şeklinde lanse edilmesi ortalığı karıştırmaktadır. Objektif bir bilmsel yöntem olan HİPNOZ, bu nedenle ülkemizde büyü, sihir veya gizil güçlerin etkisi ile ortaya çıkan özel bir durum gibi addedilmektedir. Halbuki hipnoz HER BİREYİN, HEMEN HEMEN HER BİREYE UYGULAYABİLECEĞİ ve BAŞARABİLECEĞİ BİR YÖNTEMDİR.
Ülkemizde en ciddi çalışmayı rahmetli Prf. Dr. Recep Doksat bey yapmıştır. Daha sonraları bilimsel bir çalışma görememekteyiz. Op. Dr. İ.Hüsnü Öztürk’ün geliştirdiği hipnotik teknik ile bir çok operasyon gerçekleştirilmiştir.Dr. Öztürk’ün yetiştirdiği talebeleri hipnozu; hipnoterapi yöntemi olarak kullanmaktadırlar. Ayrıca bir kısım hekimler, psikologlar hipnozu bir tedavi yöntemi olarak bireysel çerçevede kullanmaktadırlar.
Hipnotik metodla yapılmış herhangibir bilimsel çalışma ülkemizde mevcut değildir. Sadece vaka çalışmaları ve vaka takdimleri zaman zaman yapılmaktadır. Dileğimiz en kısa sürede bu yöntemin değerinin farkına varırız ve araştırmalarımızın bir kısmını bu yöntemle yaparız.
Hipnoz ile insanların beyinlerini yıkamak mümkündür. Bu nedenele ideolojik soğuk savaş döneminde kesin inançlı bireyler yetiştirmek için kullanılmıştır. Özellikle RUSYA’da bu yöntem ile bir çok terörist ve sabotaj’cı eğitilmiştir. Diğer tüm istihbarat teşkilatları da bu yöntemi kullanarak insanları eğitmekte, onların bilinçaltlarına doğrudan eğilebilmektedirler.
Normal bireyler üzerinde yapılan hipnoz uygulamalarında kişiye hiçbir zarar gelmez. Hipnozdan çıkamama diye bir şey söz konusu değildir. Ancak psikolojik bunalımları olan kişilerin hipnozunu ehil kişilerin yapması gerekmektedir. Aksi takdirde bir çok sakıncaları ortaya çıkabilir.